HİZMETİÇİ EĞİTİM SEMİNERİ
Kurumumuzda Hizmetiçi Eğitim Seminerlerimiz her ay başka bir konu ve sunumla devam etmektedir.KASIM ayı seminerimiz Özel Eğitim Alanı Öğretmeni Gülsevim SEVİNÇ tarafından 1-7 KASIM DİSLEKSİ FARKINDALIK HAFTASI başlığı altında bütün eğitimcilerimizin katılımlarıyla gerçekleştirilmiştir.
DİSLEKSİ
Disleksi hastalığı, zihinsel bir yetersizlik değildir ve zeka ile ilişkisi yoktur. Hatta disleksi olanlar farklı özel yeteneklere sahip olabilirler. Dünyaca ünlü pek çok sanatçı ve bilim adamının disleksi olduğu söylenmektedir. İzafiyet teorisini ortaya koyan Albert Einstein, Rönesans döneminin büyük mimar, heykeltıraş ve ressam Leonardo da Vinci, sinema oyuncusu Tom Cruise, şarkıcı ve sinema oyuncusu Cher ve ünlü aşçı ve televizyon yapımcısı Jamie Oliver disleksi sorunu olan ünlüler arasındadır.
Disleksi belirtileri nelerdir?
Disleksi hastalığıdoğumsal olarak ortaya çıkabileceği gibi, doğum sonrasında travmatik olarak da ortaya çıkabilir. Doğuştan görülen disleksi hastalığı, doğum öncesinde veya doğum anında gelişebilecek komplikasyonlardan kaynaklanabilir. Ancak hastalığın belirtilerinin anlaşılması ilkokul dönemlerine denk gelir. Çünkü ilkokul çağında okuma yazmayı öğrenmeye başlayan çocuk akranlarına göre daha yavaş okur, yazar ve okumalarında hece atlamaları görülür. Birbirine benzeyen harflerin yazımında güçlük çeker ve çoğunlukla bunları karıştırır. Aynı zamanda okurken "d" harfini "b" harfi ile, "p" harfini "g" harfi ile karıştırması olasıdır. Hafızasının akranlarına göre daha zayıf olması nedeniyle, önceki derslerde işlenen konuları daha az hatırlar veya hatırlamakta güçlük çeker. Genel olarak bu belirtilerin görüldüğü ilkokul çağı çocuklarının disleksi hastalığı açısından değerlendirilmesi önemlidir. Genel olarak disleksi belirtileri:
• Okuma ve yazmada akıcılık sorununun ortaya çıkması,
• Kelimelerin hecelenmesi ve çözümlenmesi aşamasında problemlerin yaşanması,
• İlkokul çağındaki çocuğun okuduğunu anlayamaması veya okuma sırasında dikkatinin dağılması,
• Okuma ve yazma sıkıntısı yaşamayan çocuklarda, ileri düzey dil bilgisi becerilerinin anlaşılamaması,
• İnce kas becerilerinde koordinasyon zayıflığı nedeniyle akranlarına göre fiziksel aktivitelerinin daha zayıf olması,
• Akranlarına göre konsantrasyon eksikliği ve buna bağlı olarak bir eylemi gerçekleştirirken zorlanma,
• Bireyin kendini ifade ederken kurduğu cümleler arasında bağlantı bozuklukları ve mantık hatalarının olması,
• Okuma esnasında çekingen davranma ve düşük sesle okuma disleksi hastalığının en belirgin belirtileri arasında yer alır.
Disleksi nedenleri nelerdir?
Disleksi hastalığıile ilgili çalışmalar uzun yıllardır devam ediyor olsa da bilim insanları halen bu hastalığın kesin nedenlerine ulaşabilmiş değiller. Tüm bunlara rağmen disleksinin gen veya beyin gelişimi farklılıklarından kaynaklandığı bilinmektedir. Bu görüşün ortaya atılmasının en büyük nedeni, disleksi hastalığı görülen bireylerin kardeşlerinin yaklaşık %40'ının okuma güçlüğü çektiğinin belirlenmesi, aynı şekilde ebeveynlerinin yaklaşık %49'unun disleksi hastası olmasıdır. Ayrıca bilim insanları okuma ve anlama güçlüğünün bağlı olduğunun düşünüldüğü birkaç gen de keşfetmişlerdir. Beynin anatomisinden ve işleyişinden dolayı bu hastalığın ortaya çıktığının düşünülmesindeki sebep ise, disleksi hastası olan ve olmayan bireyler arasındaki beyin yapısı farklılıklarıdır. Disleksi hastalığının kesin nedenlerinin tespit edilebilmesi için ise bilimsel araştırmalar halen devam etmektedir.
Disleksi hastalığı teşhisi nasıl konulur?
Disleksi hastalığının birden çok belirtisi olduğu için teşhisi oldukça zor olabilmektedir. Peki, disleksi nasıl anlaşılır? Hastalığın kesin teşhisi için okulda veya bireysel olarak bir değerlendirme yapmak gerekir. Okullarda bu teşhisin yapılmasının en etkili yolu, sınıf öğretmenlerinin öğrencilerini iyi tanımalarından geçer. Disleksi hastalığı belirtilerinin görüldüğü ilkokul çağı çocukları, öncelikle işitme veya görme ile ilgili bir problemi olup olmadığının teşhisi için hastaneye sevk edilmelidir. Eğer çocuğun duyularında herhangi bir görünür problem bulunmuyor ise disleksi değerlendirmesi yapılabilir. Bu değerlendirmenin yapılabilmesi için yurt dışında okul psikologları olsa da, ne yazık ki bu uygulama henüz ülkemizde bulunmamaktadır. Ancak okullardaki psikolojik danışmanların yapacağı birkaç disleksi testi ile çocuğun zayıf yönleri tespit edilebilir. Bulgular test sonuçları ile karşılaştırılarak teşhis koyulması kolaylaştırılabilir. Eğer aile bireylerinde de disleksi hastalığı varsa, disleksi şüphesi kuvvetlenmektedir. Tüm bu sonuçların bir uzman tarafından değerlendirilmesi ile hastalığın kesin teşhisi koyulabilir.
Disleksi hastalığının tedavi yöntemleri nelerdir?
Disleksi hastalığı, hastanın ömrü boyunca sürecek bir durum olduğu için tedaviden ziyade hastalığın yol açtığı sorunlara ilişkin alınabilecek önlemler ile tedavi planlanır. Çünkü diğer birçok hastalıktan farklı olarak disleksi tedavisi herhangi bir ilaç veya cerrahi işlem ile mümkün değildir. Hastalığın belirtilerinin anlaşılmaya başlanması ilkokul dönemlerine denk geldiğinden, teşhis yapılır yapılmaz çocuk özel eğitime tabi tutulmalıdır. Çocukta herhangi bir zeka geriliği söz konusu olmadığından, bireyselleştirilmiş olarak verilecek eğitim çocuğu rahatlıkla akranları ile aynı seviyeye getirecektir. Ancak disleksi teşhisi konulan çocuğun eğitimi, yine özel eğitim alan öğretmenler tarafından verilmelidir. Bunun yanında zaman zaman disleksi hastası çocuğun terapiste de ihtiyacı olacaktır. Çünkü akranlarına göre farklı bir kişiliğe sahip olduğundan, akranlarına uyum sağlamada güçlük çeker. Aynı zamanda terapist ile okuldaki eğitimcinin de uyum içinde çalışması gerekir. Bu bireyler için öğretim ortamı birden çok duyuya hitap edecek şekilde düzenlenmelidir. Bu sayede birey zayıf olan duyusunun eksiğini, kuvvetli olan diğer bir başka duyusuyla tamamlayacaktır.
Hastalığın teşhisini alan öğrencinin, diğer öğrencilere göre eğitimde daha yavaş ilerliyor olması kaçınılmaz bir durumdur. Bu durumu ortadan kaldırmak için hasta olan çocuğa ödevlerinde ve araştırmalarında daha fazla süre tanınması gerekir. Disleksili bireyin not almasının ve okumasının da yavaş olması normaldir. Bu durum gözetilerek öğrencinin evde de öğrenmeye devam edebilmesi açısından, ders kayıtlarının temin edilmesi sağlanabilir. Yine bu kayıtlar bilgisayar programlarıyla da desteklenerek daha kalıcı ve hızlı bir öğrenme sağlanabilir. Öğretilerin değerlendirilmesi aşamasında ise yine birkaç duyuya hitap eden testlerin uygulanması, disleksili bireyin daha doğru değerlendirilmesini sağlar. Tüm bu eğitim durumları öğrencinin öğrenme güdüsünü ve hazırbulunuşluğunu arttıracaktır. Ancak yaşları itibariyle daha zayıf bir psikolojiye sahip olduklarından, zaman zaman akranları ile sorun yaşayacaklardır. Yine bu gibi durumların önüne geçilebilmesi için ebeveynler, öğretmenler, psikolojik danışman ve terapistin işbirliği içerisinde çalışması gerekir. Bu hastalığın en etkili tedavi yöntemi, disleksili bir bireyin topluma eğitimle kazandırılmasıdır.
Özel Murat Nohutçu Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi